23 Ekim 2014 Perşembe

British Museum

Vakit hızlı tüketim vakti.
İnsanların teknolojiden, sosyal medyadan kafalarını kaldırmadıkları, bilginin bir tık uzağımızda olduğu çağda müzeler neredeyse tarihe karışacak ülkemizde. Halbuki yaşamın ve yaşanılanların en önemli kanıtları onlar.

British Museum, Anadolu tarihi eserlerinin de bulunduğu dünyanın en eski ve en büyük müzelerinden biridir. 8 milyon parçanın yer aldığı, 1,8 milyon yılı kapsayan eserlerin bulunduğu müze 1753 yılında Sir Hans Sloane'un biriktirdiği 71.000 parçalık sanat koleksiyonunun hükümet tarafından satın alınmasıyla kurulmuştur. 

Uzun zamandır gezmek, görmek isteğim bu müze, medeniyetlerin kalbinden günümüze değerler taşıyan yaşan bir mekandır.

British Museum, oldukça görkemli bir yapıya sahiptir ve müzenin girişi ve bahçesi insanı mest etmeye yeter.



İçerisinde 5 bölüm ve 95 salon barındırır. Eski çağlara ait sikkeler, madalyalar, baskılar ve çizimlerin olduğu etnografi bölümü bulunur. 
Eski Çağ yapıtları bölümü, Mısır, Eski Yunan, Batı Asya, Antik Roma, Tarih öncesi İngiltere, Ortaçağ ve Doğu yapıtlarından oluşan koleksiyonlar bulunmakta ve bunun dışında Afrika, Avrupa, 
Amerika'nın farklı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir.






Müzedeki en ünlü eserlerden biri Rosetta Taşıdır. Demotik ( Eski Mısır'da halkın kullandığı dildir.), Hiyeroglif ve Antik Yunanca yazılmıştır. Böylece yüzyıllardır sır olarak kalan Hiyeroglifler rahatlıkla okunabilmiştir.



M.Ö. 1. yüzyıla tarihlenen Portland Vazosu, Hellenistik Dönem estetik anlayışını gösteren figür tiplerini yansıtır. Kraliyet ailesi için özel tasarlanmış olduğu söylenmektedir ve diğer kıymetli parçalardan biridir.


II. Ramses

Mikstek - Aztek Mozaik Maskları

M.Ö. 3. ve 4. yıllar arasında yapıldığı tahmin edilen anıtımız da İngiltere'de British Museum da. 'Knidos'un Aslanı'. İng. Sir Charles NEWTON 1850'li yıllarda deniz yoluyla Knidos'a gelir ve 384 gün süren kazılar sonunda Aslanlı Mezar'ın aslanını da yanına alarak İngiltere'ye götürür. Bu sayede Newton Londra Üniversitesinden "arkeoloji doktoru", Kraliyet tarafından da "Sir" ünvanlarını almıştır. Ancak 19. Yy'da Osman Hamdi Bey'in girişimleriyle kültür miraslarımızın ve birbirinden kıymetli eserlerimizin gidişine dur denilebilmiştir.

Ve diğer dikkat çeken eserlerden bazıları..

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder